El cerrahisi, vücudumuzun omuzdan başlayıp parmak ucuna kadar uzanan ve üst ekstremite olarak isimlendirilen kısmın hastalıkları ve tedavisi ile ilgili bir daldır. Ellerimiz, temel ihtiyaçlarımızı karşılamak ve üretken bir birey olmak için çok büyük öneme sahiptir. El fonksiyonlarını bozan başta yaralanmalar olmak üzere geçici ya da kalıcı pek çok sorun hayatımızı önemli ölçüde etkiler. Üst ekstremitede kemik, kas, tendon, damar, sinir, bağ yapıları gibi birbirinden farklı yapılar aynı ortam içinde ahenk içinde çalışırlar. Çeşitli hastalıklar, travmalar, doğumsal problemler nedeni ile bu ahengin bozulduğu durumlar el cerrahisinin ilgi alanına girer.
İlgilendiği konular başlıca:
El parmaklarının hareket ve hissinin sağlanmasında önemli bir rolü bulunan ve median sinirin el bileği hizasında sıkışmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Sinir sıkışmaları içinde en sık görülen rahatsızlıktır.
İlk bulgular genellikle elde güçsüzlük, çabuk yorulma ve özellikle ilk üç parmakta (baş, işaret, orta parmaklar) karıncalanma hissidir. İlerleyen dönemlerde ağrı şiddetlenir, parmaklarda uyuşmalar başlar. Ağrı ve uyuşukluk hissi genellikle geceleri hastayı uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir ve belirtiler hasta ellini salladığında ve bileğini hareket ettirdiğinde azalır. Tedavide öncelikle cerrahi dışı yöntemler denenir, cevap alınmadığında zaman kaybetmeden cerrahi yapmak gerekir.
Dupuytren kontraktürü; sıklıkla avuç içinde, cilt altında fasya adı verilen katmanın kalınlaşması ile oluşan hastalıktır. Ayak ve peniste de görülebilmektedir. Hastalık sonucunda fasyanın kalınlaşması nedeniyle, ciltte buruşma ve tendonlarda yapışıklık oluşur.
Başlangıç sinsidir, avuç içinde özellikle 4 (yüzük parmak) ve 5 (serçe parmak) parmaklar hizasında, oluşan ağrısız şişliklerle başlar. Şişlikler zamanla artarak bir bant şeklinde kalınlaşmaya başlar. Ciltte oluşan şişlik ve sertleşme arttıkça parmakların esnekliği azalır. Hasta, avuç içini düz zemine koyduğu zaman el ayası yere temas etmez ve kubbe şeklini alır. Hastalık ilerledikçe tendonları, komşu damar ve sinirleri de etkiler. Hastanın parmağını açması giderek zorlaşır. Bu nedenle elini yıkaması, eldiven giymesi, alkış yapması ve nesneleri kavraması bozulur. Hastanın kendi ihtiyaçlarını karşılaması zorlaşır, yaşam kalitesi düşer. Tedavisi hastalık ilerlemeden cerrahi uygulanmasıdır.
Ulnar sinir el hareketleri ve fonksiyonunda çok önemli bir yere sahiptir. Ulnar sinirin dirsek seviyesinde sıkışma veya basınca maruz kalması sonucunda ağrı, şişlik, uyuşukluk ve güç kaybı gibi problemlere yol açmasına kübital tünel sendromu denir. Sinir, dirseğimizdeki iki kemik çıkıntısının arasından geçer. Bu bölgede sinir çok yüzeyelleştiği için basıya ve travmaya açıktır.
Belirtileri ağrı, güçsüzlük, özellikle 4. ve 5.parmaklarda uyuşukluk, sinire dirsek seviyesinde meydana gelen küçük çarpmalar sonrasında dahi elde elektrik çarpması hissi oluşturur. İleri dönemlerde parmakları birbirine yaklaştırmada güçlük çekildiği, eli düz tutmaya çalışırken 4. ve 5. parmakların geri doğru kıvrıldığı görülür. Tedavide konservatif tedaviden cevap alınmadığında zaman kaybetmeden cerrahi yapmak gerekir.
Eklem kapsülü, tendon veya tendon kılıfı üzerinden çıkan içi jel kıvamında bir sıvı ile dolu kistik yapıdaki iyi huylu tümörlerdir. Elde en sık rastlanan iyi huylu tümördür.
Kesin bir sebebi yoktur. Ağrıya neden olabilirler. Cerrahi olarak köken aldığı noktaya kadar gidilerek komple çıkarılması gerekir.
Başparmağı yukarı kaldıran ve diğer parmaklardan uzaklaştıran hareketleri yaptığımız tendonlarımız el bileğinde, başparmağın tabanına yakın bölgede bir tünelin altından geçerler. Bu tünelde meydana gelen kalınlaşma ve sertliklerle, tendonların kılıflarında meydana gelen şişlikler başparmak hareketleri sırasında tendonların tünel altından kayarak hareket etmelerini zorlaştırır. Sonuç olarak ağrı ve el bileğinde hassasiyet şikayetleri ile karşımıza çıkar.
Başlangıç döneminde başparmağın ağrılı hareketlerini devre dışı bırakan splintler kullanarak eli istirahat ettirmek önemlidir. Yine bu dönemde ilaçlarla tünelin ve tendon kılıflarının şişlikleri azaltılmaya çalışılır. Belirtiler geçmiyor veya şiddetleniyorsa cerrahi olarak tendonları sıkıştıran tünelin açılmasını içeren cerrahi uygulanır.
Iş kazası, ev kazası, trafik kazası, spor yaralanması gibi çok çeşitli nedenlerle karşımıza çıkabilen her çeşit yaralanmayı kapsar. Bu yaralanma, basit bir cilt kesisi olabilirken tendon kesisi, sinir kesisi, damar kesisi, kemik kırığı, parmağın kısmi veya tam kopması şeklinde olabilir. Hasta yaralanma sonrasında, konusunda uzman bir doktor tarafından muayene edilmeli ve tedavi planı çıkarılmalıdır.
Ekstansor Tendon Yaralanmaları
Ekstansor tendonlar elin üst yüzeyinde yer alır. Elin ve parmakların yukarıya kaldırılmasında rol oynarlar. Ekstansor tendonlar, önkoldaki kasların parmak uçlarına kadar uzanan kiriş uzantılarıdır. Parmaklarda tendonlar incelir ve düzleşir. Bütünlüğünün bozulduğu durumlarda tedavisi cerrahidir.
Parmakların içeriye bükülmesini sağlayan kaslara fleksor kaslar denir. Önkolda mevcut kaslardan çıkan kordona benzeyen tendon denen yapılar ile parmak kemiklerine bağlanırlar. Fleksor kaslar dirsek veya önkoldan başlar ve kolun orta kısımlarında tendonlara dönüşerek parmak uçlarına kadar uzanırlar. Bütünlüğünün bozulduğu durumlarda tedavisi cerrahidir.
Bütünlüğü bozulan sinirin gerçekleştirdiği fonksiyona göre kısmi veya tam motor kayıp oluşur. Tedavisi mikrocerrahi olarak onarımdır.
Bütünlüğü bozulan damarın önemine göre tedavi edilmesi gerekebilir. Tedavi edilmesi gerekiyorsa mikrocerrahi onarım yapılması gerekir.
Kırığın şekline göre atel, alçı veya ameliyatla müdahale edilmesi gerekir.
Mikrocerrahi, operasyon mikroskopu veya özel gözlükler kullanarak ameliyat sahasının büyütülmesi sayesinde uygulanan cerrahi tekniktir. Bu sayede normalde çıplak gözle zor görülebilen sinir, damar gibi yapılardaki problemlerin cerrahi olarak tedavisi mümkün olmaktadır. Mikrocerrahi damar ve sinir onarımlarında, vücudun bir bölgesinden başka bir bölgesine yapılan damarlı doku nakillerinde kullanılabilir. Günlük yaşamımızda hızla artış gösteren iş kazası, trafik kazası, cam kesisi, düşmeler veya benzeri kazalar sonucu yaralanmış uzuvların tamiri, kopan parçaların dikilebilmesi mikrocerrahi yöntemlerle mümkün olabilmektedir.
Her Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı mikrocerrahi eğitimi alır ve mikrocerrahi gerektiren ameliyatları başarı ile yapma yetkisine sahiptir.
El cerrahisi, meme küçültme, meme büyütme, burun estetiği ve daha nice estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi alanlarında aklınıza takılan ne varsa bir telefon uzağınızdayız.
Adnan Kahveci Mh. Yavuz Sultan Selim Bulvarı Perlavista Rezidans A Blok, Kat 12,
No: 116 -117 Beylikdüzü/İstanbul
info@ercandemirbag.com